HIZLI OKUMA PROGRAMI


  Android tabletler üzerinde çalışan güzel bir uygulama. Belli sırayla basit oyunlar oynatarak okuma ve anlama kapasitenizi geliştiriyor.
  Program başlangıçta bir dakikada kaç kelime okuduğunuzu ölçüyor ve okuduğunuz metinle ilgili dört soru soruyor. Hedef anlayarak hızlı okumak. Daha sonra, on adet küçük oyunlar oynatıyor. Ara ara okuma hızınıza bakarak gelişiminizi görmenizi sağlıyor.

posted under | 0 Comments

Karga tulumba

    


   Karga tulumba; uygunsuz bir şekilde birisini taşımak deyimini cümlede geçen kelimelere bakarak anlamaya çalışmayın. Çünkü bu deyimin kökeni italyanca  "carga la tromba" yani "yelkenleri toplayın" demekmiş. "Damlaya damlaya göl olur" deyimi nereden geliyor araştırmaya korkuyorum.
   Dilimize saçma sapan ( absürt-absurde) kelimeler yerleştirmek. Sizi etkileyici ( karizmatik-charisma) yapabilir. Fakat bu, atalarınızın size miras bıraktığı dilin koynuna birini sokmak anlamına gelir. Bunu yapanlara dilimizde ne denir siz bulun. 

posted under | 0 Comments

Nasreddin Hoca ve Kuantum




Nasrettin Hoca Kimdir ?


Nasrettin Hoca Sivrihisar'ın Hortu yöresinde doğdu, Akşehir'de öldü. Babası Hortu köyü imamı Abdullah Efendi, annesi aynı köyden Sıdıka Hatun'dur. Önce Sivrihisar'da medrese öğrenimi gördü. Babasının ölümü üzerine Hortu'ya dönerek köy imamı oldu. 1237'de Akşehir'e yerleşerek, Seyyid Mahmud Hayrani ve Seyyid Hacı İbrahim'in derslerini dinledi. İslam diniyle ilgili çalışmalarını sürdürdü. Bir söylentiye göre medresede ders okuttu, kadılık görevinde bulundu. Bu görevlerinden dolayı kendisine Nasuriddin Hâce adı verilmiş, sonradan bu ad Nasreddin Hoca biçimini almıştır.


Sen de Haklısın


Nasreddin Hoca'nın kadılık (hakimlik) ettiği günlerde adamın biri yanına gelir. Adam,
komşusundan şikayetçidir. Derdini anlatır. Hoca, adamı güzelce dinledikten sonra:
- Haklısın! diyerek gönderir.
Biraz sonra adamın şikayetçi olduğu komşusu çıkagelir. O da az önce gelen komşusundan
şikayetçidir. Derdini anlatır, hakkının verilmesini ister.
Hoca onu da güzelce dinler. Sonra: - Haklısın! diyerek onu da yollar.
O sırada Hoca'nın yanına gelmiş bulunan ve konuşulanlara kulak misafiri olan karısı, bu işe şaşar.
Hocaya:
- İlahi Hoca Efendi! Sen ne biçim kadısın? Birbirinden şikayetçi olan iki adamın ikisi birden hiç
haklı olur mu? diye sorar.
Karısının bu sözleri üzerine Hoca, bir süre düşündükten sonra ona şöyle der:
- Hatun, sen de haklısın.




Kuantum kuaramında ve felsefesinde ;


 'zaman yerine “an” kavramı vardır. Yani, sürekli zaman diye bir şey yoktur. Her olay bir an içinde oluşur ve bir diğer an farklı bir olaya dönüşür. “Gerçek” ancak o an için geçerlidir. Sürekli ve mutlak gerçekten söz edilemez. Her var olanın kendi öz zamanı ve kendi öz gerçeği vardır. Bu durumu Görelilik kuramı da iddia eder ve kanıtlar. Bir varlığın gerçeği kendine aittir. Evrensel gerçek yoktur.


İnsan zaman içinde değil “an” içinde yaşar ve yaşamalıdır. Çoğu insan bu yönünü ihmal eder ve zaman içinde (ya geçmişte veya gelecekte) hayal ederek yaşar. Oysa ki asil olan an’dir. Her insanin kendi gerçeği vardır ve bu gerçek paylaşılamaz. Bu gerçek evrensel değil bireyseldir. Ancak, evrenle sürekli etkileşen bir bireyselliktir bu.

Nasreddin Hoca ve Kuantum 

  Nasreddin Hoca hikayelerinde sık sık sözü edilen, ‘sen de haklısın, sende haklısın’ ilkesi kuantum fiziğinde Schrödinger’in Kedisi teorisiyle anlatılan bir tür üst üste çakışma ve her iki durumu da kendi bünyesinde barındırmayı ifade eder.
  Klasik fizik ilkesi bağlamında bir olguya iki şekilde yaklaşabilirsin, ‘ya şudur-ya budur’. Yani ya siyahtır, ya beyaz, griye yer yoktur. Oysa Kuantum Kuramı yepyeni bir şey söylüyor.

 ‘ Hayır hem o olabilir, hem de bu.’

posted under | 0 Comments

Noel Baba



Noel Baba gerçeği
Düşünüyorum da!... Son günlerde geçmişimize, bu günümüze, yarınımıza sürekli bir saldırı var. Asırlarca hüküm sürmüş Osmanlı İmparatorluğunu yaşamamış, Ermeniler tarafından katledilen onbinlerce Türkü ölmemiş sayıyorlar.
Yani biraz kaşınıyorlar.
Bende onların geçmişine, yılbaşına yaklaştığımız şu günlerde, biraz el atayım dedim.
Bütün dünyanın Noel Baba diye tanıdığı şahıstan başladım.Bu şahıs; Antalya da yaşamıştır, asıl adıda St. Nicholas dır. Gel zaman git zaman bu arkadaşın içine Allah korkusu düşmüş, Kelime-i Şehadet getirerek müslümanlığı kabul etmiştir. Adını değiştirerek, kendisine Kelime-i Şehadet getirten hocanın adını alıp Nail olmuştur. Bir süre sonra, fakir fukara, garib guraba babası olan bu mübarek zata herkes Nail Baba demiştir.
Fakat; Mikaile maykıl, Yusufa josef, Davuta deyvid diyen zihniyet kısa sürede bu baba adamı Noel Baba diye anmaya başlamıştır. Bütün dünyaya, bu mübarek şahsiyetin, sıcaklığın 40 derecenin altına düşmediği memleketi Antalya yı bırakıp, Kutuplara karların içine gittiğine inandırmaya çalışmışlardır. Fakat Nail Baba Antalyayı sadece Hac vazifesini yerine getirmek için terk etmiştir. Vee.. Hacı Nail olmuştur. Bir gün mübarek kurban bayramında, eti fakirlere, sevabı bana diyerek bir koç almış kesmeye götürürken Haci Nail i gören şaşkın gavurlar, mübarek koçuda geyiğe benzetmiş Hacı Nail i geyikler çekiyor diye yanlış kanıya kapılmıştır.
Anlatıklarımın ıspatına gelince !!!
Keramet sakalde. Evet evet sakalda. Çünkü o dönemde ve hala öyle sakalı sadece müslüman ihtiyarlar bırakır. Hiç bir hiristiyan papazın da o şekil sakal göremezsiniz.
Valla arkadaşlar ben hayal gücümün yalancısıyım. Aklı olan hayalcilerin palavralarına değil kendi aklına inansın. Amaa bunu her zaman yapsın. Yolda yürürken de gazete okurken de OY KULLANIRKEN DE !!!!!!??????.......

posted under | 0 Comments

YUMURTA

Tavuk mu? yumurtadan çıkar. Yumurta mı? tavuktan...
Yıllarca yapılmıştır bu tartışma. Tavuk mu? yumurta mı? derken aslında Koskoca tavuğu , kıçından çıkan yumurtayla eş tutmak ne kadar mantıksız.
Olayın başında ilk nasıl olduğunu bilmiyorum ama şu anda yumurta tavuktan çıkar ve yirmibir gün annesinin altında yatar. Aynı tavuktan onlarca yumurta çıkar ve yatar. O yumurtalardan çıkan civcivlerde çıktıkları yeri bildikleri için bir süre annelerinin kıçının peşinde gezer. Fakat biraz boylandınmı civcivler, düşünmeye başlarlar bunun ki kıçta, benim ki kıç değil mi? Ve bir süre sonra, yirmi bir gun altında yatırdığı annesini-babasını bir gün yanında barındırmaz onlarca yumurta eskisi.
Aklıma birden yozlaşmış anne-baba, çocuk ilişkileri geldi.Ne keramet varmış bu tavuk ve yumurtada.
Peki biraz daha beyin antremanı yapalım. Ülkemizi tavuğu benzetirsem eğer bu vatanda yaşıyan yumurtaların yüzde kaçı hayırsız çıkar. Ermenilerden özür dileme kampanyası 30826 lerde. Belki başlangıç olarak fikir verir.
Hz.Mevlana "Dünya, kabuğunun içindeki yumurtaya benzer" demiş. Demişte.. sarısı dünyanın çekirdeği, beyazı dünyanın yüzeyi, peki kabuğu dünyanın nesi oluyor acaba.
Ne keramet varmış bu yumurta ile tavukta...

posted under | 0 Comments

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Balık Avı ve Amatör Balıkçılık - Duyurular ve Haberler

Balık Avı ve Amatör Balıkçılık

Özgürlük için... - Anasayfa

Özgürlük için... - Haberler

Türkiye Bilim Sitesi - Haberler RSS

TRT - Gündem Haberleri

Anadolu Mucizesi Zeytin